20 Kasım 2012 Salı

İmzanızı Atın, Özgürlüklerinize Sahip Çıkın!


"Turkcell, cep telefonundan atılacak “EVET” yazan bir SMS’i sağlıklı bir irade beyanı kabul etmektedir. Oysa bugün hattınızın tarifesini değiştirmek için bile iletişim merkezine gitmeniz gerekmektedir. O mesajın, baskı ya da şiddet altında atılmadığından nasıl emin olunabilir? Zaten uygulama küçük çocuğunu, hasta yakınını ihtiyaç nedeniyle takip etmek isteyen bir insanın kullanımına süreklilik sağlamayacak şekilde 1, 6, 12 ve 24 saatlik seçeneklerle takibe olanak tanımakta, her periyod sonunda yenilenmesi gerekmektedir. Bu yalnızca, art niyetli durumlarda kullanıma yol açacak bir uygulamadır. İnsan hayatının, insan özgürlüklerinin bu kadar basitleştirilmesine suskun kalınmamalıdır!" 

Özetiyle ve üyesi olmaktan mutluluk duyduğum ekibin kararıyla bir imza kampanyası başlattık. Şimdi siz duyarlı okuyucular ne mi yapabilirsiniz? Bu linke tıklayıp imza atabilirsiniz. Detayları okuyup aklınıza takılan bir şey olursa sorabilirsiniz. Fikirleriniz varsa paylaşabilirsiniz.

Ayrıca bana ilk dakikadan itibaren destek veren iş arkadaşlarıma, ekip arkadaşlarıma, sosyal medyada paylaşan, dikkat çeken ve imza veren, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm arkadaşlarıma çok teşekkürler. Özgürlüklerimizin ve haklarımızın kıymetini bildiğimiz, güzel günler dinlerim.. =)

12 Kasım 2012 Pazartesi

Turn Up the Night DJ Shadow!


İşten çıkıp gelmiş ve yarın işe gidecek olmasına rağmen, deliler gibi dans eden bir grup… Yaramaz bir çocuk tavrıyla sahnede devleşen bir DJ… Gecenin sonunda imzalatılmış şapkalar, CD’ler, plaklar… Ve mekandan ayrılırken herkesin yüzünde kocaman bir gülümseme… Kısaca 08 Kasım DJ Shadow Garajistanbul Konseri!



     Yorgun ve aç bi halde koşa koşa Taksim’e gittim. Bu şartlar altında heyecanımı pek hissedemiyordum açıkçası, oysa bi gece önce heyecandan dönüp duruyordum yatakta. Bora’yla Yemek Kulübü’nde buluşup, sevdiğim yemeklerden birini yedikten sonra, Nevizade’ye doğru yürüdük. Malum Fenerbahçe’nin de maçı vardı o gece. Güzel haber ise, konser saatine kadar, maçın ilk yarısını seyredebilecek olmamızdı. İlk yarıda önce Kuyt, sonra Sow yüzümüzü güldürdü. Maçı 2-0 olunca içim rahat, kendimi konsere verdim. Neler mi oldu konserde? İşte ikinci yazımla The Magger’da… İyi okumalar. =) 

Yazımı okumak için buraya tık: Turn Up the Night Dj Shadow
Bora'nın yazısı için buraya tık: Music Level Hard Core: Dj Shadow All Basses Covered

9 Kasım 2012 Cuma

Yeni Yazım Çıktı Taze Taze! Okudunuz mu?

     Tim Burton Nostaljisi: Frankenweenie
   İnsan geveze olunca konuştukları yetmiyor. Bloga yazdıkları da yetmemeye başlayınca haliyle başka yerlerde de yazıyor. Talker, Blogger derken bi olmadığım Magger kalmıştı onu da oldum! =) Geçenlere kısaca bahsettiğim Frankenweenie'yi detaylıca oturup yazdım! Vakit ayırıp okursanız da çok sevinirim... Olur da bi de fikirlerinizi paylaşırsanız prenses olurum. Takipte kalın! =) Muah!

7 Kasım 2012 Çarşamba

Haftasonu için Mükemmel Plan!



   Arkadaşlar aranızda Tim Burton sevmeyen var mı?

   Dönüp baktığımda ortaokul, lise yıllarıma ait en belirgin sahnelerden biri; okul gömleğinin içine giyilmiş Nightmare Before Christmas tişörtleri... Okul, dershane yollarında, henüz moda olmuş postacı çantalar tabi ki Corpse Bride baskılı... Özentisi, gerçek hayran kitlesi, hepimiz sevdik sonuçta kıyısından köşesinden bi yerlerinden! Peki ama neden? Kendi adıma düşündüm...

   Tim Burton! Babamla yaşıt... Belki babamın anlattığı komik ama korkunç hikayeleri bana anımsatması yüzünden çok sevdim. Belki bir animasyonunda Danny Elfman'a çaldırdığı bi piyano solosunun bana hissettirdikleri çok derindi, hala çözemedim. Sonuçta ben bi sinema eleştirmeni değilim, çok iyi bir sinema izleyicisi de. Ama ben bu adamı sevdim! 

   Bu hafta sonu bir filmi daha vizyona girecek. Aslında '84 yapımı (hatta o zaman göre yapılmaz olasıca) 29 dakikalık filminin, elden geçirilmiş ve 87 dakikaya çıkarılmış revizyonu. Yine de bence çok heyecan verici.  Öncelikle elden geçirilmiş şeyleri severim. Sonra... Bu kısmını okumadan geçebilirsiniz fakat anlatacağım. Jüri haftasından çıkıyorum ve jüri kutlamasını bir gece rakı bir gece de Dj Shadow'la yapacağım. Ben de insanım ve elimde patlamış mısırım yanımda sevgilimle arada bir film izlemeye ihtiyaç duyarım. (Nasıl dolduysam, yorulduysam; öfkürdüm resmen.) Bir de kafamda uydurduğum Corpse Bride'ın özellikle bir sahnesiyle içime işleyen tatlı Victor'unun, bu filmde çocukluğunu bulacağım hissi. O Victor bu Victor mu, net değil ama neden olmasın?

   Size harika bir film izleyeceğinizi vaat etmiyorum. Ama havalar da hazır yağmura çamura dönmüşken, haftasonu için yapacak birşeyler arıyorsanız, evinize yakın ıncık cıncık olmayan bir sinema salonu varsa, aklınızda olsun istedim. Benim içim kımıl kımıl o ayrı. =) İyi bi eleştiriniz olursa yazın da kendimi iyi hissedeyim. Mutlu izlemeler size...

2 Kasım 2012 Cuma

Tık Tık Tık

Tık Tık Tık!: Buraya tıklayınca bir şey kazanmayacaksınız, kimse size aşık da olmayacak, rüyanızda evleneceğiniz adamı kadını da görmeyeceksiniz.. Belki onlar büyüyecek sadece..