21 Mart 2013 Perşembe

Sahibinden (Gerçek) Nevruz


Günlerdir konuşulan, yazılan konular, gaza getirilen insanlar o kadar canımı yaktı ki, yazmak zorunda hissettim kendimi. Nevruza küfredenler, çıkar elde etmek isteyenler. Yeter yani! Bugün Nevruz, yani İran Takvimine göre yılbaşı! Yani Farsça “Yeni Gün”. Bilmeyenler için açıklayayım. Evet, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, Atatürk ilkelerine bağlıyım ve bundan mutluluk duyuyorum. Fakat 3-5 kuşak öncesine kadar İran soyadı taşıyan İran Azerisi bir aileye mensubum! Aynı zamanda küçük bünyemde, Bulgar Göçmenliği ve bizzat Anadolu kanı da taşıyorum! Asimile olmadım, hepsinin geleneklerini yaşatıyorum.

Gelelim Nevruza. Aile büyükleri İranlılar Mezarlığında yatacak kadar geleneklerimize bağlıyız. Fakat bugüne kadar hiç Nevruz kutlamak için, miting yapmadık. Nevruz, Perslerden miras bir gelenek olarak günümüze kadar geldi. Günümüzde dini bir törenden öte, tıpkı Miladi takvimde 31Aralık’a denk gelen yılbaşı gibi, şenlik tadında kutlanmaktadır.  Hatta Nevruz kutlamaları, 21 Marttan önceki hafta başlar. Salıyı Çarşambaya bağlayan akşam “Ahir/Ahır Çarşamba” olarak adlandırılır ve yeni yılın bereketli olması için kuruyemiş/kuru meyve karıştırma geleneği gerçekleştirilir. Tuzlu yemişler (fındık, fıstık, leblebi, çekirdek vb.) ayrı, tatlı yemişler (kuru kayısı, dut, üzüm vb.) ayrı karıştırılır. Sonrasında afiyetle yenir. Son yıllarda çekirdek aile olarak sürdürsek de, hayattayken babaannemin evinde toplandığımız inanılmaz keyifli hatıralar olarak içimdeki yerini korur. Hatta aile büyükleri daha önce, fasulye, maydanoz ekerek, torunları ve çocukları için dilek dilerler. Ahir Çarşamba akşamı buluşulduğunda da, her toruna/çocuğa kendisi için özel filizlendirilmiş ekinleri verir.

21 Mart yani Nevruz sabahı uyandığımızda, hiç bi şey yemeden ağzımıza şeker ya da şekerli bir şey atarız. Bir inanışa göre, bütün yıl hiç böcek ısırmıyormuş böyle yapınca. =) Yeni yılın tatlı, şeker gibi geçmesine bir göndermedir aslında. Yine herkes içinden dilek diler, dua eder ve bu bi serenat eşliğinde yapılmaz. Yeni yıldan güzellikler dilenir sadece. Bir de kuşlar gibi kanat çırparak, bi tur atılır ev içinde. Ki en sevdiğim budur.  =) Bilenler fark eder ki, Nevruzun Hıdrelleze benzer yanları vardır. Ayrıca Nevruz akşamları anneler güzel sofralar kurar, en azından bir İran yemeği yapılır, o da afiyetle yenir.

Kürtlerin Nevruzu, bir halk destanına (Demirci Kawa) dayanır. Bu efsane, 21 Martı, Kürtlerin zalim kraldan kurtuldukları gün olarak kabul etmektedir. Kawa, çekiciyle kralı öldürüp, halkı kurtarmıştır. Kürtlerin, aslında 31 Ağustosa denk gelen bu bayramı, İslami takvimin kabul edilmesiyle 21 Marta kaydırılmıştır.

Böyle genel ortamlarda siyaset konuşmaktan haz etmesem de;

Yine de dünden beri söylediğim gibi, bugün o miting alanlarını dolduran provokatörlerin, gözümde, 31 Aralık gecesi turist fordlayanlarda hiçbir farkı yok. Çünkü benim yılbaşımda, ülkemi ve beni fordlamaya kalkıyorsunuz! Hoş değil...

Kürtler, Türkiye Cumhuriyetinin başında bir kötü kral olduğu konusunda haklı olabilir. Fakat özgür bir ülkede yaşadıklarını da unutmamalıdırlar. Özgür olmasalar, bugün, bir İran bayramını sahiplenip, miting yapamazlardı.
 
Nevruzun ne olduğunu bilmeyenler, 2-3 çapulcunun, çarptırdığı bayramımıza artık sövmeyin lütfen.

Ve son olarak herkesin yeni yılı, yenibaharı kutlu olsun! Bu uzun yazım için beni affedin. Sağlıklı, huzurlu, aşklı ve mutlu günler…

Çisil