Tüm
başarısızlıklarımın sonucu olarak, kendi kendime cezalıyım! Evet, bu
başarısızlıklar elimde olmayan sebeplerle kafama geçti. Evet, bunları hak
etmedim. Hayır, ağır bir trajedinin de kurbanı değilim.
Cumartesi
gecesi, annemin doğum günü sebebiyle çıktığımız yemekten sonra hiç dışarı
çıkmadım. Günler geceler boyu çizim yapıyorum. Beğenmeyip başa sarıyorum. Fikir
aldığım kimse yok. Aslına bakarsanız fikir alabileceğim herkes çoktan mezun
oldu. Tahmin ettiğiniz üzere bu çok canımı yakıyor. Her şeyi başından
anlatabilmeyi o kadar çok isterdim ki… Sorun şu ki, bunu sevgilime bile
yapamıyorum.
Hani
doğru zaman derler ya, o benim hayatımda hiç gelmedi. Yükseğe başlayacakken
mezun olamadım. Belki de evlenmeme ramak kalmışken ayrıldım. Fransaya
gidecekken ailemin dizinin dibinde kaldım. Hepsi de elimde olmadan oldu. Yine
de yanarsam bi mezun olamadığıma yanarım o ayrı. Şimdi bakıyorum hayatla ilgili
o kadar tuhaf hayal kırıklıklarınız var ki… Onları gördükçe üzülüyorum. Ve
büyük itiraf geliyor, şu sıralar sık sık zırhımı kuşanıp ağlıyorum. Yaşadığım
onca hayal kırıklığından sonra, ufacık şeyleri bile kaldıramaz oldum. Bunun en
büyük sebebi ise, yaş-la-nı-yo-rum!
Ailem
ve bitanecik sevgilim… İnanın varlıklarıyla ilgili yorum yapamıyorum.
Yoklukları sonum olurdu biliyorum. Hani
bazen “hiç olmasaydı beklenti içinde olmayacaktım” olur ya. Hani herkesin
yaşadığı şeylerin arasında, sizin hissettiklerinizi unuttuğu zamanlar olur ya.
Hani sizin tek gördüğünüz insan yüzleri onlar olur ya. Hani sadece onların
sevgisi ayakta tutar da, gösteremeyecek kadar meşgul olduklarında siz hayal
edersiniz ya. Hani bazen ölsem haftalar sonra fark ederler dersiniz ya…
Kaybettiğim
yıllarımı geri istiyorum anlayacağınız. Elimde olmayan sebepleri s.ktr etmeyi
çok istiyorum! Bi elimde bira şişesi, diğerinde sigaram İstiklal’de
arkadaşlarımla sabahın 4’ünde yürüdüğüm günleri çağırsam. Ya da yazlıkta
kimseyi umursamadan tramboline etekle dalıp, firikik vermeden, çocuklarla
zıpladığım zamanları… Çok geride kaldı ama, Dark Tranquillitiy önünde headbang
yaptığım haftasonunu… Babamın eve her akşam gelirken getirdiği Kinder
Surpriseları, bir dede klasiği Napolitenleri… Senin kimseyi sevmediğin yaşları…
İnsan mutsuzken kafasına
kötü her şey üşüşür. Olmayan ya da hiç bilmediği şeyler bile… Ve kafamda çok
fazla tanımadık yüz, bilmedik sahne, yaşanmadık olay var. İçten içten yanarsın
ya. Ve hiç bir şey geçirmez işte. Akla gelince öpmeler, sevmeler, tatlı sözler…
Her gün daha çok acıyor… Artıyor. Artıyor. Artıyor… Artıyo.. Artı.. Art.. Ar..
Ç.