1 Ekim 2012 Pazartesi

Bildiklerim Mutlu Etmedi Hiç!


  Belki de en başından beri gitmeye ihtiyacım vardı. Hep en uzağa, hep herkesten uzağa… En başında sevmek yasaklanmalıydı bana! Belki… Belli ki..

  Bugüne kadar sana ne iyiliğim dokunduğunu düşünürken buluyordum kendimi, mutsuzluğuna çarptıkça. Durdum! Kendime ne iyiliğim olmuştu ki bunca yıldır? Senelerimi, bi kaç günümü, sadece bir gecemi, aylarımı harcayan saçma adamlara? Hiç biri koymamıştı böyle. Hiç bi şeye ihtiyacım yoktu senin iki avucunun arasında başımı hissetmekten başka.

  Küçüğüm. Kolunun altında kayboluyorum.  Boynuna sarılabilmek için parmaklarımın ucunda kalkıyorum. Küçük, kalın bi kafam var! Durmuyor… Uyurken bile üzüyor beni.  Her filmde, her şarkıda, her kelime hatta harfte seni buluyor, bensiz. Yoruluyorum. Yorgunum. Kırgınlıklarım ağır geliyor. Kendi yasımı tutuyorum. Hayallerimin yasını tutuyorum. Hayır, gitmedin… Hayır, hala seni çok seviyorum! Hayır, yaralarım kapanmıyor. Dediğin gibi, belki de Aralık her şey… Ölümlere dokundum, gitmelere alıştım, aldatılmaları kanıksadım. Acımadı hiç böyle. Hiç böyle çaresiz kalmadım. Hiç böyle yaşamamış hissetmedim bugüne kadar. Hiç böyle, sevildiğime inanmadığım için utanmadım kendimden… Hiç böyle içimi çeke çeke ağlamadım!

  Yapacak pek çok şeyim var. Belki de bunlara rağmen çok kısa bir ömrüm. Seninle ömrümün sonuna kadar yapmak istediğim milyarlarca şey var, yanımda olacağını bilemeden fütursuzca kurduğum.  Kelimelerime bile sığdıramadığım bi sevgim var artık. Kalbim yorgun. Ne yanlış, ne sorun, anlamayan bi aklım var. Beklentilerimi sikip attım! Ben sana hiç, yapabileceğim hataları yapmadım! Belki başka pek çok hata yaptım. Ama inan yapabileceklerim geri dönüşü olmaz hatalar olurdu, kendimi iyi kötü tanırım…
Hasta yatağımdan kalkıp bunları neden yazdım? Bilmiyorum. Artık, bilgisiz, inançsız, kanunsuz, silahsız bir insanım. Ve çok zaman önce yapmam gereken bir şeyi yapıyorum şimdi. Yapmama gerek var mı bilmiyorum. Gidiyorum!

  Ben artık okumuyorum. Artık yazmıyorum. Artık kurcalamıyorum. Bildiklerim mutlu etmedi, ben hiç bi şey bilmediğim zamanları özlüyorum! Bilmeyi inkar ediyorum! En azından daha fazlasını bilmeyi reddediyorum. Kırılıyorum. Elim gidiyor.  Daha fazla inciniyorum. Küçüğüm. Dayanamıyorum… Ben aklımın bir sonraki emrine kadar, şimdilik susuyorum…

  Mutlu kalın! Değilseniz olun… Kendimi toparlayana kadar, eski yazılarımı okuyun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.